Vize için öncelikle hangi ülkeye başvuracaksınız buna karar vermek gerekiyor. Okuduğum bloglardan , forumlardan , yorumlardan çıkardığım bir ortak nokta varsa o da en kolay İtalya veriyormuş , ki biz de İtalya'dan aldık. İlk giriş yaptığınız ülkeden başvurmak daha bi avantajlıymış.
Tavsiyem konsolosluk yerine idata"dan başvurmanız. İdata nedir derseniz, vize almanızı kolaylaştıran aracı firma diyebiliriz.
Öncelikle idatanın sitesine giriyoruz ve hangi belgeleri istiyormuş bi inceliyoruz. Adres için tık tık.
1- Hangi ülkeye başvuracaksak seçiyoruz.
Bi de idatanın sitesinden şehir seçiminde Gümüşhaneyi seçtiğimiz halde en yakın şube olarak İstanbul gösterdi bize ama Trabzonda da idata mevcut, biz bilmiyorduk bu süreçte öğrendik :) Gerçi randevu alırken zaten seçiyorsunuz. Orda çıkıyor tüm ofisler. Trabzon idata Varlıbaş Avm"nin ilerisinde,sol tarafta Garanti Bankasını ve Akbankı geçince 91 numaralı iş hanının 1. kaıtnda ;)
Gelelim sırasıyla hangi belgeleri hazırlamamız gerektiğine ;
1- Başvuru formu : Bu formu idata ofisinden de temin edebilirsiniz ama biz çıktısını aldık. İyi ki de almışız, ofislerde fotokopi masrafları biraz yüksek. Sayfa başına 1 tl ;)
2-Pasaport alırken çektirdiğimiz biyometrik fotoğrafın aynısından 2 tane daha ;)
3-Güncel pasaportunuz.
4-Pasaportunuzun ilk 2 sayfasının ve son sayfasının fotokopileri, yani hemen kapağı açtığınızdaki sayfalar ;) Biz sayfa numarasından yola çıkarak , pasaportta fotoğrafımızın olduğu sayfayı da çektik ama o 2. sayfa olmuyormuş.
5-Nüfus cüzdanı fotokopisi tabi ki T.C. kimlik numarası üstünde olacak ;)
6-Seyahat sağlık sigortası ; çoğu bankadan yaptırabilirsiniz, biz Garantiden yaptırdık kişi başı 15 euro 30 günlük ;) Ayrıca önce gişe görevlisi kişi başı 30 euro dedi, sonra internet bankacılığından inceledim orda 15 euro yazdığını belirttim beni bireysele yönlendirdi, tekrar baktılar ve 15er euro verdik ;) Araştırmadan gitmeyin derim ;)
7-Seyahat amacınızı ve kalacağınız süreyi kapsayan ayrıntılı bir dilekçe. Şöyle ;
9-Çalıştığınız kurumdan alacağınız izin belgesi: Burda da önemli olan konu şu ; biz öğretmen olduğumuz için önce okul müdürü üst yazıyla Milli Eğitime dilekçe yazıyor,sonra onlar da valilik oluru alıp, olur belgesini elektronik imzalı olarak okula gönderiyorlar. İşin garip kısmı bizim ufacık tefecik Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü elektronik imza teknolojisini kullanırken, koskocaman İtalya konsolosluğu henüz elektronik imzaya geçmemiş ve ıslak imzaya kaşeye önem veriyor. Biz de okul müdürüne her şeye kaşe imza ne varsa bastırdık sıkıntı çıkmadı :)
10-Maaş bordrosunun son 3 aylık gene mühürlü imzalı fotokopileri.
11-Gene mühürlü imzalı görev yeri belgesi.
12-Arabanız, eviniz, tapunuz vs. varsa bunların fotokopileri.
13-Ve mutlaka uçak biletler ve kalacağınız sürede gün atlamadan yaptığınız hostel rezervasyonlarınızın fotokopileri. booking.com dan geçersiz bir kredi kartıyla öylesine rezervasyonlar yaptırabilirsiniz. Sonra iptal edersiniz.
14-Bi de biz öğretmen kimlik fotokopimizi de mühürletip ekledik.
Tüm bu bol mühürlü imzalı belgeleri hazırladıktan sonra idata randevunuzu alabilirsiniz ve ofise doğru yola koyulabilirsiniz. Eksikler çıkabilir. Orda söylüyorlar zaten, ya eksik evrak dilekçesi yazdırıp teslim edebilirsiniz ya da riske girmeden eksikleri tamamlayıp tekrar gidebilirsiniz.
Mesela bizim mühürlerde eksikler vardı, elektronik imzalı belgeyi bile mühürletip öyle bi daha götürdük. Yani ne kadar mühür o kadar vize :)
Sonrasında vize bedeli ve koordinasyon bedelini ödüyorsunuz (toplamda 1 kişi 240 tl civarı). Size takip numarası olan bir kağıt veriyorlar ve heyecanlı bekleyiş başlıyor. O kağıdı aman ha kaybetmeyin! Bizim vizemiz 1 hafta içinde çıktı. O an ki mutluluğumuzu tahmin edemezsiniz :)
Bu kadarcık bir şeymiş işte topu topu... Hayaller bu kadar yakın... Ne diyor Pablo Neruda:
"Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar"